İstiklal Marşı'nın Meclis'teki İlk Okuma Tarihi

Osmanlıca Meclis tutanaklarından derlenen bilgilere göre, İstiklal Marşı'nın 1 Mart 1921'de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığındaki 1. Dönem 2. Yasama Yılı'nın ilk birleşiminde milletvekillerine sunulduğu anlaşılıyor. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Kurtuluş Savaşı'nı yansıtacak bir marş için birçok şaire başvurulduğunu, 7 şiirin seçildiğini ve Mehmet Akif Ersoy'a da ricada bulunulduğunu anlattı. Akif Bey'in, ödül konusundaki tereddüdünü dile getirmesi üzerine Tanrıöver, gerekli tedbirleri alacaklarını ve ilan yapacaklarını belirterek şairi ikna etti. Akif Bey'in yazdığı şiir, diğer 6 şiirle birlikte Meclis'e sunuldu. Tanrıöver, büyük bir alkış eşliğinde İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okudu. "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesi en büyük alkışı alırken, "Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizesi ise "İnşallah" sesleriyle yankılandı. Şiiri tamamlandığında coşkulu alkışlar uzun süre devam etti.

Meclis'te İstiklal Marşı Tartışmaları

12 Mart 1921'de İstiklal Marşı tekrar gündeme geldi. Tanrıöver, uzun süren Kurtuluş Savaşı'nı anlatan bir şiirin önemini vurguladı. Meclis'te kabul edilip edilmeyeceği veya bir heyet tarafından mı seçileceği tartışıldı. Milletvekillerinin çoğu, kararın Meclis tarafından verilmesi gerektiği görüşünde birleşti. Ödül konusundaki eleştirilere yanıt veren Tanrıöver, şairlerin para için değil, yıllardır ülkenin durumunu yansıtan şiirler yazdığını, Mehmet Akif Ersoy'un da ödüle uzak durduğunu belirtti. Kastamonu Milletvekili Suad Soyer, Akif Ersoy'un şiirlerinin duygularını tam olarak ifade ettiğini ve şairin yeteneğinin Safahat adlı eserinde de görüldüğünü vurguladı. Çankırı Milletvekili Mehmed Tevfik Durlanık da Akif Bey'in şiirinin güzel yazıldığını ifade etti.

İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Sonrası

Çok sayıda milletvekili, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nın kabulünü teklif etti. Meclis'in ikinci başkanı Adnan Adıvar, marşı oylamaya sundu ve İstiklal Marşı "ekseriyet-i azime" (büyük çoğunluk) ile kabul edildi. Kırşehir Milletvekili Ahmed Müfid Kurutluoğlu, marşın bir kez daha okunmasını istedi. Konya Milletvekili Refik Koraltan ise ayakta okunmasını teklif etti. Adıvar, marşın resmi marş olarak kabul edildiğini duyurdu ve tüm milletvekilleri ayakta İstiklal Marşı'nı dinledi. Bu tarihi an, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en güçlü sembollerinden birinin kabul edilmesini taçlandırdı. İstiklal Marşı, o günden bugüne Türkiye Cumhuriyeti'nin milli kimliğinin en önemli parçalarından biri olmaya devam ediyor.