Türkiye, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi hedefleyen bir endüstriyel ortaklık anlaşmasına katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Katar'da düzenlenen Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için Sanayi Ortaklığı Yüksek Komite Toplantısı'nda imza törenine katıldı. Kacır, Türkiye'nin bu girişimin, tedarik zinciri güvenliğinin güçlendirilmesi, yerelleşmenin teşvik edilmesi ve entegre katma değerli üretimin artırılmasında önemli bir rol oynayacağına inandığını vurguladı. Bu ortaklığın, üye ülkeler arasında karşılıklı bağımlılık yoluyla bölgesel barış ve istikrara da katkıda bulunacağını belirtti. Türkiye'nin güçlü ekonomisi, stratejik konumu ve yetenekli iş gücü ile ortaklığa önemli katkılar sağlayacağı düşünülüyor. Kacır, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika arasında köprü görevi gördüğünü ve 1,3 milyar nüfusa sahip geniş bir pazara erişim sağladığını hatırlattı. AB ile Gümrük Birliği sayesinde Türkiye'de üretilen ürünlerin bu pazarlara gümrük vergisi olmadan ulaşabildiğini de ekledi.

Türkiye'nin Ekonomik Gücü ve Potansiyeli

Türkiye'nin 83 binden fazla uluslararası şirketin faaliyet gösterdiği bir ülke olduğunu belirten Bakan Kacır, güçlü üretim tabanı, dinamik iş gücü ve gelişmiş lojistik altyapısıyla çok uluslu şirketler için cazip bir yatırım merkezi haline geldiğini ifade etti. Geçtiğimiz yıl toplam ihracatının yüzde 41'inin orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğunu, 2024 yılında ise 262 milyar doları aşan ihracat rakamına ulaştığını vurguladı. Sanayi ürünlerinin ihracattaki payının yüzde 94,1 olduğunu da sözlerine ekledi. Türkiye'nin güçlü tarım sektörü, zengin maden rezervleri ve dinamik ilaç sektörü de ortaklığa önemli katkılar sağlayacak alanlar olarak gösterildi. Ülkenin maden çeşitliliği açısından dünyada 10. sırada yer aldığı ve özellikle dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 40'ına sahip olduğu belirtildi. Bu zengin kaynaklar, ortaklığın hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacak. Türkiye'nin kimya sanayisinde 55 milyar dolarlık ithalat yaptığı da vurgulandı.

Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin İşbirliği

Bakan Kacır, rekabetçi küresel ortamda bölgesel işbirliğinin önemini vurgulayarak, Endüstriyel Ortaklık Entegrasyonunun bölgenin küresel rekabet gücünü artırmada önemli bir rol oynayacağını söyledi. Teknolojik gelişmeler ve işbirliğinin, ekonomik büyümenin ve ortaklığın temel itici gücü olduğunu vurgulayan Kacır, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmak için teknoloji odaklı bir yaklaşımla işbirlikçi projelerin hayati önem taşıdığını aktardı. Dijital dönüşüm, yarı iletkenler, yapay zeka gibi alanlardaki gelişmelerin tüm endüstriyel sektörlerde verimliliği artıracağını, maliyetleri düşüreceğini ve inovasyonu teşvik edeceğini belirtti. TÜBİTAK BİLGEM'in tarımdan ilaca kadar çeşitli sektörlerde ileri teknolojiler geliştirdiğini de hatırlattı.

Ortaklığın Hedefleri ve Geleceği

Türkiye ve Katar'ın katılımıyla üye devlet sayısının 7'ye yükseldiği endüstriyel ortaklık, üretim maliyetlerinin azaltılması, tedarik zincirlerinin güvence altına alınması, daha fazla iş fırsatının yaratılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulması hedefliyor. Ortaklığın, üye ülkelerin kaynaklarını ve endüstrilerini entegre ederek, rekabet avantajlarından yararlanarak kendi sanayi sektörlerini büyütmelerine olanak sağlayacağı düşünülüyor. Kendi kendine yeterliliğin teşvik edilmesi ve endüstriyel büyümenin ve rekabet gücünün artırılması da önemli hedefler arasında yer alıyor. Türkiye, ekonomik çıkarların ötesinde, tüm üye devletlerde işbirliğini geliştirmeye kararlı olduğunu belirtti.